Sakız çiğnemek yasaktır cezası 69 TL
Köksal Engür (Ak sakallı dede) :Yol göstermek için Mecnun'un rüyalarına giren zat. Zamanla Mecnun'un rüyalarından çıkıp gerçek hayatına girmiştir. Mecnun'a, Leyla'ya kavuşması için yardım etmiştir ama Leyla ölünce organlarını Sedef ile Şirin'e nakledilmesini sağlamıştır. Karabasan ile hep bir mücadele içinde olan dede sonunda ona karşı olan savaşını kazanır ama bu kez de mahalle dağılmıştır dört bir tarafa. Onları bir araya getirip mahalledeki huzurun yerine gelmesini sağlar.
Ali Atay (Mecnun) :Orta sınıftan bir aile olan İskender ve Pakize'nin oğlu. Çok sevdiği Leyla'sını bir trafik kazasında kaybedince karşısına çıkan Sedef ile Şirin arasında kalmıştır. Kireçburnu Mahallesi'nde yaşayan Mecnun, Açıköğretimde işletme okumaktadır ama yıllardır matematik dersini verememiştir. Rüyasına giren Ak Sakallı Dede ile yatağını, Az Sakallı Dede ile yiyeceklerini paylaşmaktadır. İsmail Abi'sini çok sevmektedir.
.......................................................................................................................................................
.......................................................................................................................................................
Serkan Keskin (İsmail Abi) :Mecnun'un çocukluk arkadaşı. Her gün farklı bir iş yapmaktadır. Gemilere el sallayıp, babasının bir gemi ile geleceğini düşünmektedir. Saf bir kalbi olduğundan hep iyi düşünmektedir. Duygusal bir yakınlaşma yaşadığı Şekerpare'yi unutamamıştır. Hatta peşinden İzmir'e gitmiştir. Tam Şekerpare'yi bulacakken kardeşi gibi gördüğü Mecnun'un başı belaya girdiği için İstanbul'a dönmüştür. "Laaps!", "hooop!", "senin ağzından çıkanla kulağının duyduğunun aynı olmadığının farkında değil misin acaba?", "benim büyük büyük dedelerim hep şuydu, buydu..." gibi kendine has bir üslubu vardır. Her seferinde sadelikten yana olduğunu söylese de kıyafetleri pullu, ışıltılı, renklidir.
......................................................................................................................................................
Cengiz Bozkurt (Erdal bakkal) :Mahallenin bakkalı. İskender ile çocukluk arkadaşıdır. Mahallenin kalbidir o, bir bakkaldır. "Bakkalım ben, bakkal!" sürekli kullandığı repliktir. Bencil, cimridir ve herkesin sinirini bozmayı başarır. Herkes onun kafa açtığını söyler. Yine de çok sevilen Erdal, bazen bu sevgiyi menfaati uğruna kullanmaktan çekinmez. Telat Abi'nin aklına uyup evini ve dükkanını borsaya yatıran Erdal her şeyini kaybeder. Karısı Nurten ve yeğenleri Leyla ile ortada kalırlar. Mahalleden taşınırlar. Ama sonunda bütün mahalle bir araya gelip bakkalı kurtarır ve eski düzenine geri döner.
.....................................................................................................................................................
Ahmet Mümtaz Taylan (İskender) : Mecnun'un vurdumduymaz bir kişiliğe sahip olan babası. İlk başlarda taksi şöförü iken ev hanımlığı(!), seyyar köftecilik gibi meslekleri denemiş ama asla şoförlükten vazgeçememiştir. Karısı Pakize evi terk edip Almanya'ya gidince o da karısının arkasından gitmek istemiş ama bir kalp krizi geçirmiştir. Kronik kalp krizi hastalığıa yakalanmıştır.
.....................................................................................................................................................
....................................................................................................................................................
....................................................................................................................................................
Melis Birkan (Leyla) :İskender'in eski bir arkadaşı olan Ömer'in organizatör kızı. Mecnun ilk görüşte kendisine aşık olmuştur. 3. sezonda diziye katılmıştır.
Osman Sonant (Hırsız Yavuz) :Şans eseri Mecnun ile tanışan ve mahalleli olarak kabul gören hırsız. Kendisini "performans sanatçısı" olarak tanımlamaktadır. Plazma TV gibi ev eşyaları çalmış, kasa patlatmış hatta bir hırsızlık turnesine bile çıkmıştır. Ama bunların hepsini aşık olduğu görme engelli Zeynep'in gözlerini açtırmak için yapmıştır. Zeynep onu terk edip gidince mahvolur. Ardından karşısına Eylül çıkar. Resim öğretmeni olan Eylül ilk başlarda ona hiç taviz vermez. Onu sevmediğini söyler. Ama sonunda onu sevdiğini söyler ve ilişkileri başlar.